ANA SAYFAKARACİĞER HASTALIKLARIPANKREAS ve SAFRA YOLARI HASTALIKLARIYEMEK BORUSU -MİDE HASTALIKLARIBARSAK HASTALIKLARISİSTEMİK HASTALIKLARBASINDANFotoğraflarİLETİŞİM
Prof.Dr.LeventDemirtürk Gastroenteroloji Uzmanı
444 25 99 (EMSEY HASTANESİ)
Bulantı-Kusma
Kilo Kaybı
Kabızlık
Karın Ağrısı
Obesite

Obes(şişmanlık) terimi,aşırı yağlanmayı ifade etmektedir.latince obesus(yağ) ve esus(yemek) kelimelerinden köken almıştır.Daha belirgin tanımlaması ise;yaş,cinsiyet,yağın dağılımıyla bağlantılı sağlıksız vucut yağlanmasıdır.Vucut yağ kitlesinin gerçekci ölçümü klinisyenlerin çoğunda bulunmayan özel aletlerin kullanımını gerektirir.Bu nedenle daha basit olarak vücut kitle indeksi(BMI) (kg/m2) değerlendirmesine göre ağırlık değerlendirmesi yapılmaktadır. BMI değeri ile ,vucut yağ yüzdesi paralellik göstermektedir.Bazı kişilerde artan kas kitlesi nedeniyle BMI obes olarak değerlendirilebilirken,bazıları azaln kas kitlesi nedeniyle zayıf olarak değerlendirilebilir.Normal ve anormal ağırlığı değerlendirmede kullanılan BMI değerlerinde kulanılan temel veriler toplum taramalarında elde edilen sonuçlara göre belirlenmiştir.BMI 25-29.9 kg/m2 ise kilo fazlalığı,BMI>30kg/m2 ise şişman,BMI>35 kg/m2 ise aşırı şişman olarak değerlendirilmektedir

Görülme Sıklığı
Şişmanlığın görülme oranı son 25 yılda belirgin olarak artmıştır.Amerika Birleşik Devletlerinde erişkinlerin yaklaşık %31’i (20-74 yaş arası) şimandır.Şiman ve kilo fazlalığı birlikte değerlendirildiğinde bu oran %65’dir.

Nedenler
Vucut yağ kitlesi enerji alımı ve tüketimi arasındaki ilişki ile belirlenir.Şimanlık sürekli olarak ihtiyaçtan daha fazla kalorinin tüketilmesi ve fazla kalorinin yağ olarak depolanması ile oluşur.Bir kişi yaşam sürecinde ortalama olarak 60 milyon kalori alır.Bu kalori 2300 kg yağ , 8000 kg karbonhidrat,1900 kg proteinden sağlanır. Hergün vucut ihtiyacından 10-15 kilokalori kadar düşük kalorinin fazladan alınması ile bir yıl sonunda vucut yağında 400gr artış sağlar.Böylece normal gelişim çağında çocuklarda normal gelişim için,erişkinlerde vucut yapısının korunması için gerekli enerji ihtiyacı ve alımı arasındaki denge sağlanmalıdır.

Enerji alımı ve tüketimi arasındaki ilişki genetik ve çevresel etkilerle kontrol edilir. Sınırlı sayıda kişilerde leptin ,leptin reseptör, melanokortin-4 reseptör vb. bazı genlerde mutasyonlar saptanmıştır. Aşırı şişman kişilerin %5 kadarında ve şimanlığın tek gen ilişkili nedenlerin çoğunda bu melanokortin-4 reseptöründe mutasyon saptanmıştır. Ancak şişmanların çoğunluğunda tek gen mutasyonu ile ilişkili olmayıp, birçok genin etkileşimi söz konusudur.İnsan şişmanlığı ile alakalı olabilecek 90 üzerinde gen tesbit edilmiştir.Buna karşın genetik anormalliklerin şişmanlıkta rol oynadığı da kesin değildir.
Yoğun tüketici marketleri,geniş hizmet ağı,gıda tat ve miktar zenginliği, ev dışında restoranlarda daha fazla yemek,yoğun enerjinin tüketim ve aparatif (ayaküstü) yeme kolaylığı şişmanlığın çevresel etkileşiminde rol oynayan faktörlerdir.Aynı zamanda araba kullanımı ile fizik aktivitenin azalması,daha hareketsiz çalışma ve sosyal yaşam,enerji gerektirmeyen aletlerin kullanılması nedenlerdendir.
Ana rahminde ve erken çocukluk çağında beslenme faktörleri daha sonraki vucut ağırlığı ve metabolik bozuklukların gelişiminde etkili olabilir. Bebeklik çağında beslenme daha sonraki vucut ölçülerinin belirlenmesinde etkili olabilir.Yaşamın ilk yılında anne sütü ile beslenen çocuklarda 5-6 yaşlarında şişman olma ihtimali daha düşüktür.

Şişmanlık ile Birlikte Olan Tıbbi Yan Etkiler

  • Sindirim Sistemi ve Karaciğer İle İlgili
    • Safra taşı
    • Reflü
    • Sindirim sistemi bulguları(karın üst kısmında ağrı,şişkinlik,ishal)
    • Sindirim sistemi kanseri(yemek borusu, mide,karaciğer,safra kesesi, pankreas,kalın barsak)
    • Alkole bağlı olmayan yağlı karaciğer
    • Pankreatit
  • Sindirim Sistemi Dışı
    • Koroner kalp hastalığı
    • Şeker hastalığı ve insülin direnci
    • Katarakt
    • Kan yağ yüksekliği
    • Kadın hastalıkları bozuklukları(polikistik over sendromu vb)
    • Tansiyon yüksekliği
    • Nedeni ortaya konulamayan beyin kanaması
    • Sindirim sistemi dışı kanserler(göğüs,serviks,böbrek,prostat,rahim)
    • Solunum sıkıntısı,gece uyku apnesi
    • Eklem rahatsızlıkları
    • Tromboflebit
    • Akciğer hastalığı
    • Felç

Tedavi

1)Diyet

Tedavinin temelini uzun süreli diyet uygulamaları ile enerji alımının düşürülmesi oluşturur.Günlük 500-1000 kalorilik enerji kısıtlaması hhhaftada 400-800 gr ve 4-6 ayda yaklaşık vucut ağırlığını %8 azalmasını sasağlar.Çok düşük kalorili diyet (<800 kilo kalori/gün) ortalama 4 ayda %%15-20 kilo kaybına neden olur.Ancak bu diyet daha fazla kilo kaybını sasağlamaz ve safra taşı gibi tıbbi komplikasyon riski daha yüksektir.

Hastanın başlangıç kilosuna göre kilo kaybı için planlanan günlük kalori

*68 kg-90 kg; 1000 kcal/gün

*91kg-112 kg; 1200 kcal/gün

*113 kg-135 kg; 1500 kcal/gün

*136 kg-158 kg ;1800 kcal/gün

* ≥159 kg ;2000 kcal/gün

Genel olarak şişmanlığın tedavisinde düşük yağlı diyet önerilmektedir.Düşük yağlı diyet kalori alımınının azaltılmasını kolaylaştırabilir.Zira yağ tat ve enerji yoğun gıdalarla ilgilidir.Ancak düşük yağlı diyet kalori kısıtlanmış diyetten daha fazla kilo kaybı sağlamaz. Hernekadar düşük yağlı diyet kilo kaybı sağlasa da düşük kalorili diyetten daha etkin değildir.

Vucut ağırlığının kontrolunde düşük karbonhidrat son zamanlarda oldukca populerdir.Bu diyet karbonhidrat alımını kısıtlar ,yağ ve proteini kısıtlamaz.3-6 aylık takiplerde karbonhidrat kısıtlı diyet alanlarda düşük yağlı diyet alanlara göre 2 kat kilo kaybı gözlenmiştir.Ancak 1 yıllık takipte belirgin fark gözlenmemiştir.

Şişmanlığın tedavisinde gıdalara bağlı şeker yükünün düşürülmesi etkili bir yaklaşımdır. Düşük şekerli diyet uygulanan erişkinlerde,düşük yağlı diyet uygulayanlara göre 1 yılda daha belirgin kilo kaybı gözlendiği belirtilmiştir.Bu hususda ilave çalışmalara ihtiyaç vardır.

Yüksek su ilaveli gıdaları içeren düşük enerjili gıdalar sebze ve meyveler,aynı zamanda düşük yağlı gıdalardır.orta derecede kilo kaybı sağladığı belirtilmektedir.

Bu bağlamda herkeze aynı tip diyet önerilmesi uygun bir yaklaşım değildir.Hastanın tercihi ve yaşam biçiminin gereklerinin göz önüne alınması şişmanlığın tedavisinde hasta uyumu ve başarı için önemlidir.

2)Fizik Aktivite

Fizik aktivite başlangıç kilo kaybının sağlanmasında etkili değildir.Ancak diyete bağlı kilo kaybının geri alınmasında veya en aza indirilmesinde önemlidir.Ayrıca fizik aktivite dinçliği sağlar,şişmanlığa bağlı koroner kalp hastalıkları ve diabet gibi yan etkileri önleyebilir veya azaltabilir.Tek başına fizik aktivite daha fazla kilo kaybı sağlamaz.Örneğin gözetim altında her seansda 45 dakika ve haftada 5 gün orta derece ağırlıklı fizik eksersiz(yürüme bandında koşma,bisiklete binme) 16 ayda erkeklerde 5 kg kilo vermeyi sağlamış,kadınlarda kilo almayı önlemiştir.Buna karşın diyet tedavisine düzenli egzersiz programının eklenmesi başlangıç kiloda belirgin artışa neden olmaz.

Kilonun devamlılığının sağlanmasındaki fizik aktivite miktarı yüksektir.Bu miktar,günde 80-90 dakika yürüyüş gibi orta derece aktivite veya jogging gibi günde 30 dakikalık daha zor aktivitedir.Uzun süreli fizik eksersizlere uyum göstermek de zorluk gösterebilir.Uyum için eksersizler gün içinde bölümlere ayrılabilir.Sağlık kulüpleri yerine evde kullanılabilecek ekipmanlarla evde ekzesizler yaptırılabilir.Yaşam sitilinde değişşikler yapılabilir(asansör yerine merdiven kullanılması gibi).
3)İlaç Tedavisi
Hekim önerisi doğrultusunda diyete ilavedir
4)Endoskopi Gastrik Balon Uygulaması
Morbid obeslerde önerilebilir
5)Cerrahi Tedavi
Yan etki riski yüksektir

Sleseinger and Fortran


Kopyalanamaz

 
ANA SAYFAKARACİĞER HASTALIKLARIPANKREAS ve SAFRA YOLARI HASTALIKLARIYEMEK BORUSU -MİDE HASTALIKLARIBARSAK HASTALIKLARISİSTEMİK HASTALIKLARBASINDANFotoğraflarİLETİŞİM